Jim Carrey

Komedyen

1962 yılında doğan, fiziksel komedideki kendine özgü tarzını, mimik ve emprovizasyon sanatı ile bütünleştiren Jim Carrey, ismini duyduğumuzda bile insanın yüzünde küçük bir gülümsemeye neden olabiliyor. Onu hep komedi filmlerinden hatırlıyoruz. Buna rağmen Carrey hayatında zorluklarla başarıyı yakalamış ünlülerden.

Küçük yaşlardan beri dışa dönük biriydi. Onu izleyecek birini bulduğu her fırsatta show yapıyordu. Daha çocukken öğretmenleri uslu durması koşuluyla birkaç dakikalık stand up yapma imkanı verdiler. Ergenlik dönemine geldiğinde babası işini kaybetti.  Annesi ve babası bir fabrikada işe başladı. Ancak ailesinin maddi sıkıntılarına karşı kendini sorumlu hisseden Carrey okul çıkışlarında ailesinin çalıştığı fabrikada işe girdi. Okuldan sonra 8 saatlik vardiya düzeni onu çok yoruyordu. İyi bir öğrenci olmasına rağmen derslerine çok az zaman ayırabiliyordu. Bu dönemde ailesiyle bir çadırda ya da karavanda yaşadı.

Babası için, bir gün nakit olarak kavuşmayı hayal ettiği 20 milyon dolarlık bir çek yazdı. Ancak babasını birkaç yıl sonra kaybetti ve cenazesinde yazdığı çeki babasının cebine koydu. 17 yaşına geldiğinde eğitimini bırakıp Los Angeles’ a yerleşti. The Comedy Store’ da çalıştığı sırada emektar komedyen Rodney Dangerfield, Carrey’ den çok etkilendi ve sezon boyunca Carrey ile çalışmak için kontrat imzalattı. 1886 yılına kadar küçük rollerde çalıştı.

Hollywood’ un ilgisini çekti ve 1994’ te Ace Ventura filmi ile hayatının ilk önemli rollerinden birini canlandırdı. Sonrasında Mask, The Truman Show, Man of The Moon gibi filmlerde baş rol oyuncusu oldu. 2004‘ te en iyi senaryo dalında oscar ve uluslararası festivallerde toplam 34 ödül kazanandı. Death metal dinleyen ve güreşe merakı olan Carrey iki evlilik yaptı ve bir çocuğu var. Carrey büyük ağzıyla gülmeyi ve gülümsetmeyi hep sevdi. Bunun için azmetti. Yeteneklerini kullandı. Karşılaştığı zorluklar, yitirdiği şeyler yeteneklerini törpüleyemedi. Yaşama dair keskin inançları vardı. Bu yüzden başarıya ulaşması hayal olmadı.